EDEB YÂ HÛ
Son zamanlarda gençlerin yüzlerini takip ediyorum. Biliyorum ki yüzlerinin anlatacak çok şeyleri var; bana,sana ve bize. Geleceğimizin emanetçileri hayatlarından gayet memnunlar. Lâkin davranışları bazı şeyleri unuttukları gerçeğini hatırlatmaktadır. Mâzimizi..Geçmişteki insanlarımızın edebli kişiler olduğunu unutuyorlar. Eskiden insanlar yer, içer fakat yediklerini başkalarına göstermezlerdi belki olmayan vardır hak geçer diye. Biri bir iyilik yaptığında yaptığı iyiliği gizlerdi, riyâ olmasın diye. Edeb aslında buydu ama şimdi edebli ol denildiğinde bugün ki mânada karşısındakine hürmet etmek, el etek öpüp boyun eğmek akla geliyor. Biz edebi çok dar ve kısıtlı anlıyoruz. Edeb kalbin ahlâkıdır. Edeb;düşünsel boyutta haddini bilmektir. Ancak ilim sahipleri haddini bilir, edebini korur. Cahilin bildiği edeb ise boyun eğip el bağlamaktır. Fahr-i kâinat efendimiz (s.a.v.) dahi bu aleme ''Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderild...